Billy Elliot…

Tembel ben yine geri döndü, bugün aklımda bir sürü güncelleme fikri var ama bakalım hangisi gerçek olacak.Vakti zamanında – sanırım lise yıllarımda- izlediğim Billy Elliot filminden bahsedelim biraz.Üstünden baya bir zaman geçtiği için filmin hikaye ve gidişatını bilmeme rağmen aslında film hakkında pek de bir şey hatırlamıyormuşum, onu anladım yeniden izlerken.Bir çocuk var, İngiltere’nin fakir kesimlerinde yaşıyyor ve dans etmek istiyor, ailesi de buna karşı çıkıyor.Basma kalıp hatırlanan tek şey bu, tabi bir de zamanında hissettirdiği güzel duygular.Geçen hafta esti bir yerlerden, indirip izlemek istedim ve “motor” diyerek play tuşuna bastım.

Ya benim hafızam çok zayıflamış ya da ben arkamı döndüğüm anda filmi daha güzel bir versiyonuyla değiştirmişler.İkinci şık pek ihtimal dahilinde olmadığı için ilk şıkkı seçip kendimi yerden yere vurmaya devam edebilirim.İngiltere’de küçük bir kasabada, grevler ve dönem müzikleriyle dolu bir film var karşınızda.Kasabanın büyük çoğunluğu kömür işçisi ve an itibariyle büyük bir grevin içindeler.Billy’nin annesi yakın bir zamanda ölmüş, grevdeki babası ve abisiyle birlikte küçük bir evde yaşıyor.Hafızası devamlı oynayan büyük anneside Billy’nin bakım ve sorumluluğu altında.O sırada bütün çocuklar haftada bir boks antremanına gidiyor ve Billy’de büyük babasından kalma boks eldivenleriyle ilk denemelerini yapıyor.Ancak aynı salnda verilen bale dersleri, bokstan daha fazla ilgisini çekmeye başlıyor bir süre sonra.

Zaten dansa hevesli olduğu için, kısa bir sürede bütün grubu geçip öğretmenin dikkatini çekiyor.Bu arada, kendisi bale grubundaki tek erkek ve bu durumdan babası dahil hiç kimsenin haberi yok.Sabah akşam çalışıyor ama, tabi bir yerde boksa gitmediğinin ortaya çıkması ve bu küçük sırrının deşifre edilmesi kaçınılmaz.Kızgın babası alıyor karşısında Billy’i “bu iş hayatta olmaz, ayağını denk al” konuşması yapıyor.Filmin devamında ise çok daha heyecanlı olaylar izleyen benim gibileri finale kadar sürüklüyor.Zaten yeni bir film değil, şimdiye kadar çoğu kişi izlemiş ve sevmiştir filmi.Yine de izlemeyenler adına daha fazla katletmeyeyim heyecanı.Billy dans etmek istese de, bunun için gece gündüz ayaklarını durduramasa da, o da nihayetinde bir çocuk; hem de annesiz büyüyüp evin işlerini sırtlayan, babası ve abisinin içinde bulundukları zor durumun farkında olan bir çocuk.

İstense çok da güzel dram fışkırır filmin her köşesinden, yok da değil tabi.Ama her şey o kadar dozunda tutulmuş ki, ağlamak istediğinizde ağlıyor, gülmek istediğinizde gülüyorsunuz.Ve büyük bir kısmında yüzünüzde hoş bir tebessüm kalıyor.Şahsen film bittiğinde çok üzüldüm, devamını da görmeliydik diye baya bir hayıflandım.Film ulaşabileceği en muhteşem sona gelmişken başka ne bekleyebilir ki insan, yine de devamı olsa ve biz hiç bıkmadan seyretmeye devam etsek diye az diretmedim değil.Bu ne filmi peki; dans, müzik, çocukluk, arkadaşlık, aile, dram, emek ve bir başarı filmi.Hepsinin birlikte işlendiği başka hangi filmleri gösterebilirsiniz ki..Seyretmeyen varsa mutlaka bir şans versin derim, pişman olmayacaksınız.

2 replies to “Billy Elliot…

  1. Yüzyıllar önce sanırım ortaokul zamanlarımda izlemiştim bu filmi. Kalabalık bir ortamda izlediğimden içine pek girememiştim. Bide bale falan olunca iyice kopmuştum filmden.
    Yalnız sonuna çocuk yerine başkası oynayınca çok sinirlenmiştim. Nasıl yaparlardı bilmiyorum ama bu filmin finalinde Billy Elliot olan çocuk Billy’nin oynaması yakışırdı. Çocuğa da filme de bu yakışırdı.

  2. @ mavi

    Bende izlediğimi hatırlayıp filmi hatırlamayanlardan olduğum için şimdiki kafamla bir daha seyretmek istedim.Ve bu film bittikten sonra o kadar havaya girdim ki böylesi filmler arayışında buldum kendimi.Peki bulabildim mi; hayır.Öykü, kurgu, müzikler ve dans tam on numaraydı.Ve bende sondaki o sahnede mest oldum ayrıca.Çocuğun büyümüş hali, baya baya bir büyümüş haldi ağzım açık kaldım.Arkadaşını oynayan çocuk için tam benzeri bir yetişkin bulmuşlar, hani çocuk büyüse aynı ona benzerdi dedim..

    Keşke daha uzun olsaydı veya bunun gibi başka filmler de bulunsaydı.Bak şimdi bahsetttik ya nasıl canım çekti bir daha..

Yorum bırakın

close-alt close collapse comment ellipsis expand gallery heart lock menu next pinned previous reply search share star