A Scandal In Belgravia

Ben eskiden nasıl böyle üst üste yazılar çıkartırmışım şimdi hayret ediyorum kendime.Yaş ilerleyince mi böyle oluyor acaba, yoksa bir tembellik muhabbeti beni benden mi aldı.Bunca zamandır bekliyoruz Sherlock’u, bu kadar heyecanla seyrettik ve ben ilk bölümün üstünden nerdeyse bir hafta geçmiş bir şekilde kendisinden bahsetmeye başlıyorum.Sadece kendi sevgim değil, bu diziye karşı hayranlık duyan ve üstünden kaç yıl geçerse geçsin yine izlemek için bir an bile düşünmeyen bir dünya insan var.Hatırlarsanız ilk sezon sadece üç bölüm sürmüştü ve üstünden geçen zaman-2 yıl- herkesin bilgisinde.Buna rağmen sadece üç bölümle bu kadar insanı peşinden sürükleyen bir dizi olarak, bu yeni bölümün bende nasıl bir heyecan yarattığını tahmin edebilirsiniz.

Bir de kabul ediyorum, sıfır bir hikayeyle başlamadılar diziye; arkasında şimdiye kadar çoktan kült haline gelen bir Sherlock efsanesi var.Bizim izlediğimiz ise her ne kadar bundan beslenen bir dizi olsa da, kendisini bu denli seyrettirebilmesi sadece “yorum farkının” etkisindendir.Günümüze yorumlanmış hali, delilik sınırlarında gezen bir dahi ve onun yanında hayatına heyecan katan eski bir askeri doktor.Tabi aralarında bariz belirtilen imalarda günümüzü şenlendirecek nitelikte.Geçen sezon bir bomba sahnesiyle “aman şimdi ne olacak” heyecanıyla bitirmiştik bölümü, şimdi ise Bee Gees’ın hayat kurtaran etkisiyle tanışmış olduk.

Sherlock ve Watson el ele verip sonunda dedektifçilik işine soyunmuşlar.Her çözdükleri olay sonuda Watson koşarak bilgisayarına ulaşıyor ve heyecanlı bir dille olayı kendi blogunda yorumluyor.Tabi bu da ona Sherlock’a hava atabileceği bir ziyaretçi sayısı sağlıyor.Şimdi ben nasıl sevmeyeyim bu diziyi, resmen bizi anlatmışlar o sahnede.Blog yazan ve ziyaretçi sayılarıyla mutlu olan o kesim var ya, işte onlar adına çok teşekkür ediyorum Sherlock.Dizinin kendisi bölüm sayısı açısından kısa olunca bunu süresiyle kapatmak istiyorlar herhalde; bir film kıvamında ve uzunluğunda o bölümü seyretmiş oluyorsunuz.İşte bu bölümde bir İrene Adler, yani nam-ı diyar “The Woman” vardı ki, valla sırf Sherlock’u kısa bir süreliğine olsa bile alt edebildiği için beni bile korkuttu.Kadınların gücünden korkacaksınız yani.

Sherlock’un bir kadından etkilenmesini başka hiç bir bölümde görebileceğimizi düşünmüyorum.Bu da tamamen kadının güzelliği ve cazibesinden kaynaklanmıyor.Aksine Sherlock’un da dediği gibi “Yeni seksi şey düşünmektir” eylemini ona karşı çok güzel kullanabildiği için, bir değil bir çok kez onu kandırabildiği için bu etkilenme içine giriyor Sherlock.İçten içe birbirlerini takdir etselerde, her daim kim öne geçecek kavgaları bu bölümü tadından yenmez bir kıvama getirdi.Bu arada Watson ne yapıyor derseniz; daha çok Sherlock’u “The Woman’a” karşı korumakla görevli.Tabi bu uğurda kendi kız arkadaşlarını çok güzel heba edebiliyor.Zevk içinde izledim desem yalan olmaz.Bir de ima vardır, gönderme vardır ama açık açık söylemekte vardır.Bayan Adler, Watson’la yüz yüze geldiği bir sahnede Sherlock ve Watson’ın resmi bir çift olduğunu duyurdular, o öyle diyorsa bizimde göz yaşları içinde alkış tutmamız içten bile değil.Ve sadece o değil, Watson’ın kız arkadaşı da Sherlock’un ne kadar şanslı bir insan olduğunu söyleyerek kadın gözüyle olayı iyice pekiştirmiş oldu.Bizde diyoruz zaten, bunu kabul etmeleri güzel.

Bu kadar güzel sahnenin içinde say sayı bitiremediğim bölümlerden biri de Mrs Hudson’a kalkan ellerin kırılacağı, birden fazla şekilde o kişinin camdan dışarı atılacağıdır.İnsan Sherlock tarafından korunmak, sahiplenmek istiyor istemsizce.Ve bir de Sherlock dışında hiç kimse o kadını sesini yükseltemez.Bunu da bir kural olarak öğrenmiş olduk..Bunun gibi daha nice sahnelerden oluşan muhteşem bir bölümdü.Hala bu diziyi seyretmemiş olan varsa, kendisine hemen bunu bir görev olarak adledmeli ve bir çırpıda bitirmeli.Bu arada son Sherlock filmini de izlledim ama yorumu önümüzdeki günlerde gelecek.Sağım solum Sherlock oldu azizim..

Yorum bırakın

close-alt close collapse comment ellipsis expand gallery heart lock menu next pinned previous reply search share star